Sedoşun Maceraları 12:11

İşte geldim burdayım ben işte ustayım:)

Nerden başlayacağımı bulamadım da :P Ramazanın sonuna geldik Rabbim inşallah tutulan oruçları yapılan ibadetlerimizi kabul eder.(amin)

Kadir gecesinden başlamak istiyorum biz bu mübarek gecede Sultan Ahmet camindeydik.İlk defa böyle özel bir gecede büyük bir camiye gittim.Amacımız hep son gününde tekrar kitaplara bakmak ortam müsayit olursa mübarek akşamın hakkını vermeye çalışmaktı.Eşimin işi erken bittiği için bizden önce varmış ve kendi kitaplarını almıştı.Anlayacağınız ortam müsayit ti! diyorum çünkü yemek için biz ayrılana kadar.Döndüğümüzde nerdeyse akşam namazını bile kılamayacak kadar kalabalıktı cami.Herkez bir kapıdan girmeye çalışıyordu oysaki diğer kapı gayet rahattı bizleri anlamak oldukça güç zaten.Cami içersine hanımların bölümünde yok yoktu.Cami içersinde kenarda piknik yapanlarmı (oruç açan teyzeler nevaleleriyle)dersiniz,dolu olduğunu söyleyip sizi istememelerini mi? bizde çok kalmayacağımızı akşam namazını kılıp çıkacağımızı söyleyince izin verenler mi dersiniz,birde hanımların gelişi güzel namaza durup önlerinden arkalarından geçenlerden mi bahsedeyim.Oda yetmizmiş gibi cami içersinde bile erkeklerle birlikte veya onların yakınında namaz kılanlar mı isterdiniz.(ve bir daha tövbe ettim özel günlerde bir bayan olarak büyük camilere gitmemem gerektiğine)

Cami çıkışında kitapları bu sefer ben göz atmak istedim iyikide istemişim çünkü yazılarını zevkle okuduğum,tarihi onunla sevdiğim Yavuz Bahadıroğlu hocamızın imza günüymüş yupppiiiiiii tabi biz orda dolaşırken hocamız trafikte takılmış bir yandan bekleyip bir yandan da başka kitaplar aldım.Özellikle eşim beni bu kitaba götürdü :)


Bu kitabın içeriğinde Efendimiz(s.a.v)'e karşı derin ve içten bir muhabbet ve tüm dünyaya haykırma duysu var.Bölüm bölüm konular işlenmiş oldukça sade dilli ve keyifle okunacak bir kitaba benziyor.Yazarı:Şerife Tortop(ilk kez aldım bu yazarın kitabını)


Yavuz Bahadıroğlu hocamızdan aldığım kitaplar.Kitaplarını keyifle okuyorum bir çok kitabıda mevcut elimde keşke her tarihçi onun gibi olabilse:)Sohbet etme imkanımızda oldu kendisiyle o kadar cana yakın,içten,güleryüzlü herkezle tek tek ilgilenen ne iş yaptığını nelerle meşkul olduğunu soran biri ben heyacanladım bana soru sorarken :P bloğumdan da bahsettim.Değerli arkadaşlarım olduğunu yurt içinden ve dışından ,kitapları, yemekleri her şeyi paylaşttığımızı anlattım ve çok hoşuna gitti:) Allah onlardan razı olsun.

Bunlarda diğer kitaplarım.Vehbi Hocamın bir kitabını almazsam eksik hissediyorum kendimi:)



Camilerin kalabalığını sizlerde görün istedim.Avlular bile doluydu.(avluda erkekler yanı başında ki çimenlerin üzerinde kadınlar ) geçmeye yürümeye yer yoktu.Keşke her zaman böyle olsa ama üsturuplu şekilde tabi. Kadın erkek aynı safta namaz kılmaz diye biliyorum ben yanlışım varsa düzeltin lütfen.


Bu arada yemek için Sultanahmet köftecisindeydik oda ayrı bir maceraydı zaten.Sanırım garsonlar oruçlu olduğu için ayakta uyuyorlardı tam dört yada beş kez masada olmayan çatalımızı istedik:)ayrı ayrı kişilerden.Çorba kaşıklarına limon koydular garson tek tek bide benim elime verdi limon dilimini uzakta kaldım diye:))).Servis acayipti oruçlular diyerek ses çıkarmadık.İftar saatini beklerken çıkarılan gürültüyü uğultuyu duymanızı isterdim.Anlamıyorum insanlar konuşacak ne buluyorlar herkez bir ağızdan konuşuyor, niye sessiz konuşmazlar anlamam.Yan masanın sohbetinden banane kahkalarından.Kulağıma kulaklıkları takıp radyo dinledim eşimde aldığı kitapları karıştırdı.Ya ben mi çok şikayetçiyim yoksa insanlar artık birbirlerini mi umursamıyor.Sanki büyük bir gürültü odasının içinde tek başınaymış gibi hissettim .Ama o kadar gürültüye ,kötü servise rağmen köfteler süperdi.Ramazan haricinde daha güzel olur bence Sultanahmet Köftecisi:)

Çok şikayetçi buldum kendimi:)

Dün akşama gelince anneciğim babacığım ananeciğimi ve kardeşim iftardaydı bizde.Yemekler güzeldi ama nedense bizimkiler geleceği zaman ben yemeklerimde bir sorun yaşıyorum.Geçen gün yaptığım ballandıra ballandıra yenilen güllaç aynı tarifle biraz kuru oldu,köftelerimin biraz içi çiğ kalmıştı.hep böyle oluyor anlamıyorum.Herkeze kek yapar götürürüm övgüler alır tarifler veririm,bizimkilere gelince ya kek kabarmaz yada tadı istediğim gibi olmaz:)Oysa ki onlarada özenerek yaparım.Bu ne şimdi:P

12 yorum:

tedarikmucize dedi ki...

BENDE COK GITMEK ISTEDIM AMA BIR TARAFTANDA BU KALABALIK BENI DURDURDU. MALESEF INSANIMIZ OLCUYU BILEMIYOR. BIR HURMA BIR SU AL O ORTAMIN TADINI CIKAR.HERGUN ORAYAMI GIDIYORSUN SANKI. DIGER GUNLER KUR MUKELLEF SOFRANI YE IC.AMA CAMIDE NE ISIN VAR. OFFF OFFF INSANIMIZ NEDEN BOYLE.

Bir Hoş Seda imiş... dedi ki...

Nes.ben gerçekten gözlerime inanamadım ve yaptığım ibadetten bile zevk alamadım.Ölçüyü tutturabilsek gelişeceğiz de tutturamıyoruz

Talha ile Eymen'in annesi dedi ki...

yıllar önce bir kandilde gitmiştik. kocaman örtüyü açmışlardı caminin hanımlar bölümüne
kadın erkek yiyorlardı. akşam namazı kılıcam desemde yer zor buldum. ben hep diğer günler gitmeyi tercih ediyorum.
yemek konusuna gelince ben de nezaman aileme birşeyler yapsam bozuk oluyo. acaba içten içe stresmi yapıyoruz :(

Zen dedi ki...

aplaaa bayramın mübarek olsun şimdidennnnnn (: hayırlı bayramlarrr ,ellerinden öperim (:

osmanlı tarihi meraklısı olaraktan şu yavuz bahadıroğlunun resimli osmanlı tarihi ve tarihimisden yaşanmış öyküler kitaplarını çok merak ettim..inş en kısa samanda alıp okuyacağım (: teşekkürler (:

Eski dedi ki...

ewt kitaplar benimde ilgimi çekti...
baya eğlenceliymiş kandil maceranızz :)

Mutlu bayramlar...

Acelya Kuzeyli dedi ki...

ben duyabiliyorken bir ramazan akşamı sultanhmet camisinin kapısında çok ilginç bir olaya kulak misafiri olmuştum. bir gurup genç ki yaş ortamaları 15-17 arasında değişiyor. camiye girip bir görelim mi yoksa girmeden yolumuza devam mı edelim gibi bir tartışma içine girdiler. en sonunda karar verildi camiye girilecek. girişe biraz daha yaklaştılar derken biri ayakkabılarını çıkarmaya yöneldi diğerlerinden büyük bir şaşırma nidası koptu "aaaa ayakkabılarla girilmi yor mu?" bu da istanbuldan farklı bir portre. paylaşmak istedim.

bildiğim kadarıyla kuran'da kadının ve erkeğin aynı safta namaz kılıp kılamayacağı konusunda bir uyarı yok ama efendimizin uygulaması var. efendimiz ayrı saflarda kılınmasını doğru bulmuş ve böyle uygulamış.

bir de ayet-el kürsi tavsiyesi için teşekkürler. çok makbule geçti :)

hayırlı bayramlar.

serinmavi dedi ki...

Bazen yemeklerimizde hepimiz problem yaşayabiliyoruz elimizde olmadan.

Vehbi Vakkasoğlu ortaokul hocamdı.Çok muterem bir insandır,hala taptaze anılarımda...Selam ve sevgiler.....

Bir Hoş Seda imiş... dedi ki...

Eşiminde ortaokul hocasıdır benide eşim tanıştırdı ve müptelası olduk ailecek:)kendisinive yavuz hocayı görünce içim kıpır kıpır oluyor:)Senin yemeklerine söyleyecek söz bulamıyorum zaten hocam:)

Adsız dedi ki...

Ağlıyacağım şimdi ya biz bu fuara bir kez gidebildik o da çok geç oldu fuarda doğru dürüst gezemedik, alamadık kitap :(((
Hep ablamın yüzünden ya, mızıktı...
Ya kitapları nereden bulacağız kardeş kopardın beni,Vehbi Hoca'mı yerim ben yerim...Tonton amcam benim o...
Ablam duydu Vehbi Hoca'nın kitabını koştu geldi içeriden.Biz onu çok seviyoruz, Moral FM'de kaçırmayız mutlaka dinleriz.

Adsız dedi ki...

Ya Köfte'de yemişsiniz ya, KÖFFTEEEE köfteeee...Bu akşam köfte yapılıyor, ya da ben bu evden giderim...

Bir Hoş Seda imiş... dedi ki...

Ayy deli kız :)kısmetse seneye beraber gideriz inşallah.Oralarda gözüm hep belki bizim kızlarda burdadır diye geçirdim:)Bende çok seviyorumm Vehbi ve Yavuz Hocayı:)Köfte mi var sizde bende geliyoruuummmmmm:P

Adsız dedi ki...

vehbi vakkasoğlu hocamızın çiğköftenin doğuşunu bir kitapda aktarmıştı o kitabının adı neydi lise yıllarımda bir arkadaşımdan almıştım okumak için şimdi kendimde de bulunmasını istiyorum(yardımcı olursanız çokk sevinirim