Kefilliğin böylesi... 12:35

 

     Halife Hz. Ömer arkadaşlariyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki: "Ey halife, bu arkadaş bizim babamizi öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin."

     Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek:

     - Söyledikleri doğru mu diye sorar , Suçlanan genç der ki :

     -Evet doğru.

     Bu söz üzerine Hz Ömer; “Anlat bakalim nasil oldu” diye sorar:

     Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki :
     - "Ben hali vakti yerinde bir insanım. Ailemle gezmeye çıktık. Kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Ne yaptıysam atımın bu arkadaşların bahçesinden meyva koparmasına engel olamadı. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı. Atımı oracıkta öldürdü. Bu durum bana ağır geldi. Ben de bir taş attım, babası öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibarettir" dedi.

     Bu söz üzerine Hz Ömer:
     - "Söyleyecek bir şey yok, madem suçunu da kabul ettin bu suçun cezası kısas. Yani idam." dedi.

     Delikanlı söz aldı:
     - "Efendim bir özrüm var" diyerek konuşmaya başladı.
     - "Ben memleketinde zengin bir insanım. Babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı hemen infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah indinde sorumlu olursunuz. Bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum" dedi.

     Hz. Ömer dayanamaz ve der ki:

     - "Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır, kim kefil olur ki?!"
     Genç adam orada bulunanlara tek tek bir göz atar ve der ki: “Bu zat benim yerime kalır."
      O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en yakın arkadaşlarından, yukarıda son anlarını aktardığımız Amr Ibni As'dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr'a dönerek,

     - "Ey Amr, delikanlıyı duydun, kefil olur musun" der. "Evet, ben kefilim sözü" üzerine genç adam serbest bırakılır ve üç günlük süre işlemeye başlar.

     Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzeredir ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak cinayet zanlısı gencin gelmeyeceğini, dolayısıyla Amr Ibni As'a verilecek idam cezası yerine maktülün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz. Babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz" derler.

     Hz. Ömer kendinden beklenen cevabi verir der ki: "Bu kefil babam olsa da farketmez, cezayı infaz ederim."

    Hz Amr Ibni As tam bir teslimiyet içinde der ki: “Biz de sözümüzün arkasındayız."


     Kısas hazırlıkları başlarken bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek der ki, evladım ölümü göze almamak için istersen kaçıp hiç gelmeyebilirdin, neden geldin?" Genç vakurla başını kaldırır ve "AHDE VEFASIZLIK ETTİ" demeyesiniz diye geldim der.

     Hz. Ömer bu defa başını Amr Ibni As'a çevirir ve der ki:
     - "Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu da ona güvendin ve onun yerine kefil oldun?"

     Amr Ibni As cevap verir; "Bu kadar insanın içerisinden bana güvendi, beni seçti. "İNSANLIK ÖLDÜ "dedirtmemek için kabul ettim" der.

     Sıra davacı gençlere gelir, derler ki: "Biz bu davadan vazgeçiyoruz."

     Bunun üzerine Hz Ömer: "Ne oldu, biraz evvel "babamızın kanı yerde kalmasın" diyordunuz, böyle birden vazgeçiyorsunuz?" der.

     Gençlerin cevabı da müthiştir: "İnsanlar, MERHAMETLİ İNSAN KALMAMIŞ" demesinler diye vazgeçiyoruz.”


Yorum sizin; bir o günlere bakın birde bugünlere



Prof.Osman Özsoyun Haber7 de köşe yazısında okudum ve sizlerle paylaşmak istedim.Devamı Haber7 de